Yeni Koronavirüs Salgınını Anlamak İçin Bilmeniz Gereken Terimler

0 3.752

Doğrudan cihazınızda gerçek zamanlı güncellemeleri alın, şimdi abone olun.

Koronavirüs salgını tüm dünyayı etkisi altına alırken dünya medyasının da gündemine oturdu. Her açtığımız televizyon kanalında koronavirüs ile ilgili bir programa rastlamak mümkün.

Peki, bu programları ne kadar anlıyoruz?

Orada konuşulanların ne kadarını içselleştiriyoruz?

Tüm bu soruların cevabını ancak o programlarda kullanılan terimlerin anlamlarını bilerek cevaplayabiliriz. Bu nedenle Taner Özcan beyin hazırladığı COVID-19 Sözlüğü ile koronavirüs salgını ile ilgili farkındalık düzeyinizi artırabilirsiniz.

COVID-19 Sözlüğü

KORONAVİRÜS AİLESİ:

Kuşlarda ve memelilerde hastalıklara sebep olan, insanlarda genellikle nezle vakalarının önemli bir bölümüne yol açan, aralardında MERS-COV, SARS-COV ve  COVİD-19 unda bulunduğu bazı nadir coronavirus çeşitlerinde ölüm riski bulunduran solunum yolu enfeksiyonlarına neden olan virüslere denir.

COVID-19:

İnsanları etkileyen,yaygın semptomları arasında ateş,öksürük ve nefes darlığı olan , şiddetli akut solunum yolu sendromu koronavirüsü 2’nin (SARS-COV-2 ) neden olduğu bulaşıcı bir solunum yolu hastalığıdır.

VİRÜS (KONAKÇI):

Sadece canlı hücreleri enfekte edebilen ve böylece replike olabilen mikroskobik enfeksiyon etkenleridir.

KONAK:

Bir enfeksiyöz etkeninin hayatının tümünü veya bir kısmını içerisinde  geçirdiği besin ihtiyacını karşıladığı veya korunmasını sağladığı organizmadır.

BULAŞ:

Bir bulaşıcı hastalığın enfekte konakçıdan ,vektörden veya taşıyıcılardan başka canlılara geçmesidir.

KULUÇKA (İNKÜBASYON) SÜRESİ:

Konağın infeksiyon ajanına maruz kalması ile belirtilerin ve bulguların ortaya çıkması arasında geçen süredir.COVID-19 için 2-14 gündür.

ANTİKOR:

Hastalığın bağışıklık sistemi tarafından kendi organizmalarına ait olmayan yabancı moleküllere karşı geliştirilen moleküllerdir.

ANTİJEN:

Vücuda girdiğinde bağışıklık sistemi tarafından antikor üretimine yol açan yabancı moleküllerdir.

EPİDEMİ (SALGIN):

Belirli bir popülasyonda belirli bir periyotta yeni vakalar gibi görünen ancak tecrübelere göre beklenenden fazla etki gösteren hastalıktır.

PANDEMİ:

Bir kıta ve/veya tüm dünya yüzeyi gibi çok geniş bir alana yayılan ve etkisinigösteren salgın hastalıklara (epidemilere)verilen addır.

FİLYASYON (SAHA İNCELEMESİ):

Kaynağın ve etkenin belirlenmesine yönelik çalışma yapılması ve/veya temaslılar dahil koruma ve kontrol önlemlerinin alınmasıdır.

KARANTİNA:

Bulaşıcı bir hastalığa maruz kalan şüpheli durumdaki canlıları hastalığın en uzun kuluçka devresine eşit bir süre kimse ile temas ettirmemek suretiyle alınan tedbirsel faaliyetlerin tümüdür.

SEMPTOM (BELİRTİ):

Hasta tarafından fark edilen , bir hastalık veya alışılmışın dışında bir durum nedeniyle vücut işlevlerinin veya hislerin normal dışı halidir.

ASEMPTOMATİK (BELİRTİSİZ):

Hastanın hastalık mikrobunun taşıyıcısı olduğu ve de hastalıkla ilgili belirtilerin göstermediği durumdur.

PCR TESTİ (POLYMERASE CHAİN REACTİN):

Herhangi bir organizmaya ait DNA daki istenen bölgelerin çoğaltılmasını sağlayan moleküler tanı tekniğidir.

HIZLI MOLEKÜLER TANI TESTİ:

Virüsün kendisinin saptanmadığı ancak virüse karşı vücudun ürettiği antikorların saptandığı testtir.

AŞI:

İnsanda hastalık yapma yeteneğinde olan virüs ,bakteri v.b mikropların hastalık yapma karakterlerinden arındırılarak geliştirilen biyolojik maddelerdir.

PLAZMA:

İçinde kan proteini ,tuzlar(elektrolitler),glukoz, hormonlar,çeşitli metabolizma artıkları,yağların bulunduğu kanın hafif sarı renkli sıvı kısmıdır.

YOĞUN BAKIM:

Sürekli gözetim altında tutulması gereken hastalara her türlü tıbbi yardım anında uygulama olanağı veren bakım ve tedavidir.

ENTÜBASYON:

Solunum yetmezliği gelişen hastalarda akciğeri devamlı havalandırmak ve gerektiğinde ilaç verilmesi amacıyla solunum yoluna tüp yerleştirilmesidir.

FATALİTE HIZI (ÖLÜM HIZI):

Belirli bir hastalık teşhisi konan tüm hastalar artasında bu hastalıktan ölen kişilerin oranıdır.

MORTALİTE HIZI (KABA ÖLÜM HIZI):

Bir hastalıkta belirili bir periyotta her bin kişi başına ölümlerin sayısının oranıdır

İMMÜNİTE (BAĞIŞIKLIK):

Belirili bir mikroorganizmaya karşı vücudun geliştirdiği dirençtir hastalığın geçirilmesiyle ‘ aktif ‘ ya da antikor reaksiyonu uyandıracak şekilde aşı ile ‘ pasif ‘ olmak üzere iki çeşit immünite vardır

PNÖMONİ (ZATÜRE):

Akciğer parankim dokusunun yangısı ve infeksiyonudur yarığı büyük oranda bakrteri ,virüs ve mantar gibi mikroorganizmalar tarafından oluşturulur.

YAKIN TEMAS:

Virüs testi pozitif çıkan bir kişiyle  aynı evde yaşayan doğrudan fiziksel temasta bulunan  (örneğin el sıkışmış)ve o kişiye aynı ortamda iki metreden daha az mesafede 15 dakikadan fazla kalan kişidir.

İZOLASYON:

Virüse sahip olan kişilere diğer hastalardan uzak durmasıdır genelikle 14 günlük bir süreyi kapsar.

SOSYAL MESAFE:

Diğer insanlardan fiziksel olarak belirli bir mesafe uzak durmaktır. önerilen mesafe yaklaşık olarak 2 metredir.

SWAB ÇUBUĞU:

Boğazınızın arkasından ve burnunuzun içinden hücre örneği almak için kulanılan çubuğun ucunda bez parçası olan test ekipmanıdır.

İçerik Fatma Akgün'nün desteği ile hazırlanmıştır..

Araş. Gör. Taner Onay Editör

Doğrudan cihazınızda gerçek zamanlı güncellemeleri alın, şimdi abone olun.

Yorum Yapın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.