Tatarcıkların dişileri insandan kan emerek deri bozukluklarına yol açar. Bunlar Leishmania’lı enfeksiyonları, bertonellozu ve tatarcık hummasını bulaştırır.
Tatarcıkların ısırık yerlerinde lokal belirtiler dışında eklem ağrısı, ateş gibi sistemik belirtilerde gelişmektedir.
Dışkı, böcek artıkları ve mantarlar gibi organik maddelerden zengin rutubetli topraklarda yetişirler. Larva pupalar taş duvarların yarıklarında ,ağaç kavuklarında ,hayvan inlerinde, moloz yığınlarında ve büyük taşların diplerinde bulunurlar.
Coğrafi dağılımlarında ısı önemli faktördür. 20 derecenin altında larva gelişimi ve erişkin aktivitesi oldukça azalır.
Tatarcıklardan Nasıl Korunabiliriz?
Tatarcık mücadelesinde öncelikle vektör popülasyonun belirlenmesi gereklidir. Bunların yerleşim yerlerinde insektisitlerle kontrol programı uygulanabilir. İlaçlamalar periyodik olarak yapılmalıdır.
Uçuş güçlerinin azlığı ve kısa aralıklarla konmaları nedeniyle kalıcı insektisitlerle sivrisineklerden daha kolay öldürülebilmektedir.
Tatarcıkların beslenmelerini bozmak için çöp ve organik artıkları çevreden temizlemek gerekir.
Tatarcıkların yoğun olduğu bölgelerde faaliyetlerden kaçınmak veya repellentlerin (haşere kovucular) kullanılması kişisel korunma sağlar.
Evrensel kontrol metotları vektör biyolojisinin iyi bilinmesine bağlıdır. Kemirgen kontrolü ve bunların yuvalarının sürülerek bozulması tatarcık popülasyonunu azaltabilir.