Tip 1 diyabet, vücudun savunma sisteminin pankreasın insülin hormonu üreten beta hücrelerine saldırması sonucunda gelişen otoimmün bir hastalıktır. Tip 1 diyabette pankreastaki beta hücrelerinin harabiyetine bağlı olarak, çok az insülin hormonu üretir ya da hiç insülin üretemez.
Dünya geneli son rakamlarla 1.1 milyondan fazla tip 1 diyabet tanılı çocuk ve ergen bulunur. Dünyadaki tüm diyabetlilerin yaklaşık %10’u tip 1 diyabet tanısı alır. Tip 1 diyabet hastalığı her yaş grubunu etkilemekle birlikte, genellikle çocuklarda ya da genç erişkinlerde daha sık gelişir.
Tip 1 Diyabetin Nedenleri
Tip 1 diyabetin kesin nedenleri henüz bilinmese de, hastalığın gelişmesinde genetik ve çevresel faktörlerin etkili olduğu düşünülür. Tip 1 diyabette; toksik maddeler, bazı virüsler, stres ve kimyasallar gibi nedenlerle bağışıklık sisteminin vücudun kendi hücrelerini yabancı olarak algılayıp, pankreasın beta hücrelerine saldırarak tahrip etmesi durumu söz konusudur. Pankreasın insülin hormonu üreten beta hücrelerinin yaklaşık %80’inin üzerinde bir tahribat söz konusuysa hastalık belirtileri görülür.
Tip 1 Diyabette Yüksek Kan Şekeri (Hiperglisemi) Sorunu
Pankreas tarafından üretilen insülinin yetersizliği ya da tamamen eksikliği durumunda, kanda şeker (glikoz) düzeyi yükselir ve bu durum hiperglisemi olarak tanımlanır.
Tip 1 diyabet hastalığında kanda yükselen şeker düzeyine bağlı olarak, ortaya çıkan başlıca belirtiler şunlardır:
- Halsizlik ve yorgunluk hissi
- Çok su içme gereksinimi ve ağız kuruluğu
- Açlık hissetme, aşırı yemek yeme ya da iştahsızlık hali
- Bulanık görme sorunu
- Ciltte kuruma ve kaşıntı hali
- Geceleri de olmakla birlikte sık idrara çıkma sorunu
- Yaraların geç iyileşmesi
Tip 1 diyabette kanda şeker yüksekliği uzun süre devam ederse, ketoasidoz sorunu yaşanabilir. Ketoasidoz durumunda vücutta kısmi ya da tam insülin eksikliği sonucu keton üretimi artar. Ketonların artması nedeniyle kan asitleri oluşarak ketoasidoz tablosu gelişir. Tip 1 diyabette ketoasidoz tablosu geliştiğinde, kandaki ketonlar hem idrar yoluyla ve hem de solunumla vücuttan atılım gösterir.
Gelişen bu durumda yaşanacak daha ciddi belirtilerse şunlardır:
- Karın ağrısı ve kramplar
- İştahsızlık, bulantı ve kusma sorunu
- Nefeste çürük elma ya da aseton kokusu
- Nefes darlığı ve solunum sıkıntısı
- Yorgunluk ve güçsüzlük
- Kilo kaybının olması
- Bilinç bulanıklığı ve şuur kaybı
Eğer bu belirtiler ciddiye alınmaz ise gelişen diyabetik ketoasidoz (DKA) tablosu tip 1 diyabetli için risk oluşturur. Tip 1 diyabette bu durum hastanede tedavi edilmesi gereken ciddi bir sorundur.
Tip 1 Diyabette Bakım ve Tedavi
Tip 1 diyabette hastalık yönetimi olarak da nitelendirilen, bakım ve tedavi basamakları şu şekildedir:
- Bireye özgü tıbbi beslenme planının yürütülmesi
- Bireye özgü düzenli fiziksel aktivite planlaması
- Tıbbi ilaç tedavisinin etkin yürütülmesi
- Bireysel kan şekeri izlemi ve kaydı
- Diyabet öz yönetimi eğitimi ve desteği
- Diyabet sağlık bakımı ekibiyle sürekli iş birliği
- Çocuklarda büyüme ve gelişmenin sürdürülmesi
- İdeal kilonun korunması
- Sağlıklı yaşam alışkanlıkları sürdürülmesi
- Sigara gibi zararlı maddelerden uzak durulması
- Tıbbi kontrollerin aksatılmaması
Tip 1 diyabet hastalığında tedavi uyumu oldukça önemlidir. Tip 1 diyabet yönetimi sürecinde, öz bakım beceri ve davranışların kazanılması ve sürdürülmesi diyabetli bireyin sorumluluğundadır. Diyabet sağlık bakımı ekibinin desteğiyle diyabetlinin öz disiplini, kararlılığı, uyumu ve motivasyonu hastalık yönetiminde başarının kilit noktasıdır.