Sedef hastalığının tedavisi;
- hastalık şiddeti,
- hastalığın çeşidi,
- hastalığın hastanın yaşam kalitesi üzerindeki etkisine ve
- eşlik eden diğer hastalıklara bağlı olarak düzenlenmelidir.
Tedaviye başlamadan önce hastalık şiddeti, hastanın yaşam kalitesi ve psikolojik durumuna göre tedavinin risklerini ve yararlarını göz önünde bulundurmak gerekmektedir.
Sedef Hastalığının Tedavisinde Kullanılan Tedavi Çeşitleri Nelerdir?
- Topikal Tedavi
- Sistemik Tedavi ve
- Alternatif Tedavi
Sedef hastalığı için tek tedavi çeşidi olmayıp çoklu tedavi seçenekleri de bulunmaktadır. Topikal tedavi hafif ile orta şiddette sedef hastalığı tedavisi için standart tedavi olmakta ve hastaların büyük bir kısmı topikal tedaviden fayda görmektedir. Topikal tedavilerden yeterli iyileşme sağlanamazsa topikal tedavi ile beraber sistemik tedaviler kullanılmaktadır.
Sedef Hastalığında Topikal Tedavi Nasıl Yapılır?
Topikal tedavide; kortikosteroidler, D vitamini analogları ve kombinasyon ürünleri kullanılmaktadır.
Kortikosteroidler, topikal tedavinin temelini oluşturmakta hafif sedef hastalığı olanlarda daha fazla etkili olmaktadır. Kortikosteroidlerin uzun süreli kullanımı lokal cilt değişikliklerine neden olmaktadır.
D3 vitamini analoğu olan kalsipotriol, plak sedefi ve orta dereceli saçlı deri sedefi tedavisi için birinci basamak bir topikal tedavidir. D3 vitamini analogları hızlı hücre yenilenmesini, farklılaşmasını düzenler ve T lenfosit aktivitesini inhibe ederek sedefin semptomlarını azaltmaktadır.
Kombinasyon ürünleri, kalsipotriol ve betametazon dipropiyonat kombinasyonunun sedef için tekli tedaviden daha etkili olduğu söylenmektedir. D vitamini analoglarının ve kortikosteroidlerin eş zamanlı ya da beraber kullanılması daha fazla fayda sağlamaktadır.
Sedef Hastalığında Sistematik Tedavi Nasıl Yapılır?
Sistemik tedavide; fototerapi, asitretin, metotreksat, siklosporinin ve biyolojik tedavi kullanılmaktadır.
Fototerapi, özellikle topikal tedaviye yanıt vermeyen orta şiddetli sedef hastalığının temel tedavisidir. Psoralen artı ultraviyole A, geniş bant ultraviyole B ve dar bant ultraviyole B (NB-UVB) olarak mevcuttur. Çocuklar ve hamile kadınlarda dahil olmak üzere hemen hemen her hastaya NB-UVB tedavisi verilebilmektedir. NB-UVB’nin ciltte malignite riskini artırmamaktadır. Güvenliğine rağmen, ten rengini koyulaştırması, fototerapi merkezlerinin sınırlı olması ve tedavi için
hastaların haftada 3 defa hastaneye gelmeleri bu tedavi seçeneğini elverişsiz hale getirmektedir.
Asitretin, orta ve şiddetli sedef tedavisi için belirtilen sentetik bir retinoiddir. Diğer sistemik ajanlara ek bir tedavi olarak, etkinliği artırmak, dozu azaltmak ve yan etkileri azaltmak amacıyla kullanılmaktadır. Asitretin, çocuk doğurma yaşı ve potansiyeli olan kadınlarda kaçınılan güçlü bir teratojendir. Kadınların ilaç kesildikten en az 3 yıl sonra hamile kalmaları önerilmektedir.
Metotreksat, orta ve şiddetli sedef hastalığının yanı sıra sedef artriti tedavisinde sitostatik (hücre büyümesini durdurmak) ve antienflamatuar olarak kullanılmaktadır.
Siklosporinin, orta ve şiddetli sedef ve sedef artritinde kullanılan bir kalsinörin inhibitörüdür (immünosüpresif).
Biyolojik ajanlar, orta ile şiddetli hastalığı olan hastalar için en gelişmiş tedavi seçeneğidir. Biyolojik ajanlar immün yanıtların ve cilt lezyonlarının gelişmesinden sorumlu olan spesifik sitokinleri inhibe etmektedir.
Biyolojik tedavide; secukinumab, Ixekizumab ve brodalumab IL-17’yi; Infliximab, adalimumab, etanercept ve cetrolizumab pegol TNF alfayı inhibe ederek etkinlik göstermektedir. Biyolojik tedaviler sistemik tedavilerin yeterli olmadığı, yan etkilerinin fazla olduğu veya komorbiditelerden dolayı sistemik tedavilerin uygun olmayan hastalarda kullanılmaktadır.
Sedef Hastalığında Alternatif Tedavi Nasıl Yapılır?
Tıbbi tedavilerde yeterince iyileşme sağlayamayan hastalar alternatif tedavi seçeneğine başvurmaktadır.
Tedavilere ek olarak, bitkisel nemlendiricilerin kullanımı, sedef hastalığı için ek tedavi çeşidi olarak kabul edilmekte; aloe vera, jojoba yağı ve çinko piritiyon kullanılmaktadır. Bunlar cildi nemlendirmek, kabuklanmayı azaltmak ve kaşıntıyı hafifletmek için kullanılmaktadır.
Balneoterapi; mineral suların veya killerin; nemlendirici, antioksidan ve antienflamatuar özellikleriyle alternatif tedavi olarak kullanılmasıdır.
Kaplıca terapisi, eskiden gelen ve çok sık kullanılan bir tedavi çeşididir. Atopik dermatit, sedef hastalığı, cilt kuruluğu, romatolojik hastalıklar ve kronik enflamatuar hastalıklar gibi çeşitli cilt hastalıklarının tedavisinde de kullanılmaktadır.
Demirkıran, B. C., (2019), Sedef Hastalarında İçselleştirilmiş Damgalama ve Yaşam Kalitesinin Değerlendirilmesi, Atatürk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü İç Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi