Ruh ve Beden İlişkisi: Bedenimiz Bize Ne Söylemek İstiyor?

Merhaba sevgili okurlar,

Bugün sizlerle ruh ve beden ilişkisinde bedenimizin yalnızca fiziksel hastalıklar sebebiyle değil ruhsal hastalıklarımızın nedeniyle de hasta olabildiği gerçeğini paylaşmaya çalışacağım.

Şimdiden tüm okurlara keyifli okumalar diliyorum.

Karnımızın ağrıması, midemizin bulanması, başımızın ağrıması her zaman fiziksel bir nedene mi bağlıdır?

Yoksa bedenimiz ruhumuzun hasta olduğunu mu bize söylemek istiyordur?

Hayatımız günlük akışında akmaya devam ederken bireyler gün içerisinde birden fazla stresörlerle karşı karşıya kalmakta ve her bir sorunla etkili şekilde baş edememektedir. Baş edemeyip bilincin altına gönderdiği veya o an için düşünmek istemediği sıkıntı ve stres durumları bireyin bedeninde fiziksel etki olarak gözle görülmeye başlamaktadır.

Durup düşündüğümüzde herhangi bir sağlık sorunumuz olmadan sınav stresinden karnımızın ağrıması, topluluk önünde konuşma yapmamız gerektiğinde ellerimizin terlemesi, yaşanan tartışmalar sonucunda midemizin bulanması, yanması, yeme-içme isteğimizin kaybolması, kalbin ağrıması, başın çatlayacak şekilde ağrıması gibi durumlar sıklıkla yaşanmaktadır. Literatürde bedenimizde yaşanan bu rahatsızlıklara psikosomatik sorunlar adı verilmektedir.

Yunanca “psyche” (ruh) ve “soma” (beden) kelimelerinden türetilmiş olan ve “zihnin bedeni nasıl etkilediğini” ifade eden “Psikosomatik” terimi, ilk kez Alman psikiyatrist Heinroth tarafından 1818 yılında kullanılmıştır. Bu terim kısaca zihnimizdeki değişikliklerin fiziksel olarak bedenimize yansıması olarak açıklanmaktadır. Psikosomatik bozuklukların epidemiyolojisine dair net veriler sunmak zor olsa da hastanelerin genel hasta popülasyonunun %53,6’sının bir psikosomatik bozukluğa sahip olduğu bildirilmiştir. Bu bozukluğun görülmesinin etkileri arasında kültürel ve coğrafi farklılıkların olduğu da bildirilmektedir.

Literatürde farklı vücut sistemlerinde psikosomatik bozukluk görülme sıklıklarının incelendiği bir çalışmada İran ile Münih’teki hasta popülasyonlarının gastrointestinal, kardiyovasküler, pulmoner ve baş ağrısına yönelik belirtiler açısından farklıklar izlendiği bildirilmektedir.

Vücudumuzdaki Sistemlerde Sıklıkla Görülen Psikosomatik Hastalıklar

• Kardiyovasküler sistem; Hipertansiyon, Aritmiler, Senkop, Ani kardiyak ölüm
• Solunum sistemi; Astım, rinit, hiperventilasyon, kronik obstrüksiyon rahatsızlığı
• Sindirim sistemi; Reflü, peptik ülser, ülseratif kolit, irretabl bağırsak sendromu
• Deri hastalıkları; Akne, egzema, zona, ürtiker, dermatit
• Kas-iskelet sistemi; Romatoid artrit, sırt ağrıları, pelvik ağrı

Psikosomatik Bozuklukların Sebepleri

• Bastırılmış, çözüme kavuşturulmamış duygular
• Suçluluk yaşama hissi
• Yaşanılan hayal kırıklıkları ve kırgınlık
• Çaresizlik, ümitsizlik
• Korku ve kaygılar
• Zihinsel olarak tamamlanmamış işler, durumlar

Yaşanılan olaylara karşı geliştirilen tepkiler ve baş etme yöntemleri eksik kaldığında bu durum tekrarlanarak kronikleşmeye başlar. İlk etapta yalnızca bedeninde belirtiler olarak ortaya çıksa da sonralarında psikosomatik bozukluk şeklinde hastalık adını almaktadır. Bu yüzden bireylerin bu aşamada kendi iç görülerini geliştirmeleri, kendi kendilerini gözlemeleri, gevşeme egzersizlerine başvurmaları ve gerektiği durumda profesyonel olarak psikiyatri alanında uzmanlaşmış kişilerden yardım almaları gerekmektedir.

Daha az baş ağrısı ve karın ağrılı, bolca çözümlenmiş ve baş edilmiş sağlıklı günler diliyorum.