Amerikan Hemşireler Derneği’ne (ANA) göre hemşirelik insana yardım sunan bir meslek olup, bu hizmetleriyle insanların sağlık ve esenliğine katkıda bulunmaktadır.
Türk Hemşireler Derneği’ne göre ise hemşirelik, bireyin, ailenin ve toplumun sağlığını ve esenliğini koruma, geliştirme ve hastalık halinde iyileştirme amacına yönelik, hemşirelik hizmetlerinin planlanması, örgütlenmesi, uygulanması, değerlendirilmesinden ve bu hizmetleri yerine getirecek kişilerin eğitiminden sorumlu bilim ve sanattan oluşan bir sağlık disiplinidir.
İmaj, bir kimsenin, bir topluluğun kendisiyle ilgili olarak başkalarında yaratmak istediği ya da bıraktığı izlenimdir.
İmaj oluştururken temel hedeflerden birisi, konuyu bilen insanların sayısını arttırmak ve pozitif bilgileri yayan görüş önderlerini kazanmaktır. İmajın olumlu yönde algılanabilmesi için imajı arttırıcı çalışmalarda bulunulması gerekmektedir. Bunun için etkinlikler, posterler ve buna benzer faaliyetlerde bulunulması gerekmektedir.
Mesleki imaj, meslek üyelerinin paylaştığı, sosyal statü, yetenek ve davranış modelidir. Bir grubun toplum tarafından değerlendirilmesi ve bu değerlerin yaygın biçimde kabul edilmesidir.
Bir mesleki imajı belirleyen doğrudan ve dolaylı birçok faktörler vardır. Bunlar mesleğin başarısı, mesleğin halkla ilişkiler çalışmalarından elde edilen veriler, medya ve kültürel etkenler olduğu gibi o mesleği yapanların topluma göre tutum ve davranışları da etkili olmaktadır. İnsanlar bir meslekle ilgili değer yargısında bulunurken, kişisel deneyimlerinden, medya organlarından ve çevrenin anlattıklarından etkilenerek genel bir yargıya varırlar. Buna bağlı olarak da yaşadıkları deneyimlere bağlı mesleğe ait bir imaj oluştururlar.
Hemşireler üzerinde yapılan bir araştırmada mesleki imajın alt boyutlarına bakıldığında profesyonel, geleneksel, bürokratik ve faydacı olarak belirlenmiştir. Buna göre profesyoneller; ideal tedavi şeklini uygulayıp, sorumluluklarını en iyi şekilde yerine getiren hemşirelerdir. Gelenekselciler ; geleneklerine dayalı çalışan, hemşirelik kurallarına bağlı olmadan çalışan hemşirelerdir. Faydacılar; meslekleri önceliği olamayan , günlük görevlere odaklı olarak çalışan hemşirelerdir. Bürokratlar; hastane kurallarına, düzenlemelerine bağlı çalışan hemşirelerdir.
Farklı eğitim düzeylerinde alınan hemşirelik eğitimi ile yetiştirilen, hiçbir formal eğitimi olmayan kişilere verilen hemşirelik sıfatını taşıyan bireylerin, hepsinin toplum tarafından eşit kabul edilmesi ile profesyonel hemşirelik imajı zedelenmektedir.
Emiroğlu’nun 2000 yılında yaptığı çalışmada, lise ve dengi hemşirelik okullarından mezun olan hemşirelerin “hemşire doktorun sağ kolu” tanımlamasını olumlu bulup, benimsedikleri; lisans mezunu hemşirelerin büyük çoğunluğunun ise “hemşire doktorun sağ kolu” tanımlamasını doğru bulmadıkları hemşire kendi rol ve sorumluluklarını bilen, verileri değerlendirip gerekli uygulamaları yapan ve kendi koyduğu hemşirelik tanılarına göre girişimlerde bulunan bir meslek grubu olduğunu belirtmişlerdir.
2000 yılında “Sağlık Personelinin ve Toplumun Hemşirelik İmajı” adlı çalışma hemşirelik imajı hekimlere sorulduğunda hemşirelerin çoğunun eğitimde yetersiz olduklarını, yüksek okuldan mezun olan hemşirelerin ise doktorlar ile yarış içinde olduklarını ayrıca medyada hemşireliğin yansıtıldığı gibi olduğuna katılmışlardır. Hekimler hemşirelerin “doktorun sağ kolu” ifadesine katılmaları; hemşirelerin eğitim düzeyindeki farklılıklar, hekime kör boyun eğme , isteneni yapma hekimler ile halkın da böyle düşünmesine neden olmuştur.
Toplum hemşirelik mesleğinin rol ve sorumluluklarını, eğitimini, ekonomik ve sosyal yönlerini yeteri ölçütte tanımamaktadır. Hastadan kan almak , tansiyon ölçmek , doktorun söylediklerini yapmak vb. hemşirelerin işi olarak toplum ve diğer sağlık çalışanları tarafından algılanıp, “meslek” olarak değil de “iş” olgusunun ötesine geçememiştir. Bu nedenlerden dolayı ülkemizde hemşirelik mesleği gerek mevki gerekse gördüğü değer bakımından şu anda olması gerektiği yerde değildir.
Birçok kişi hemşireler hakkındaki bilgisini güncel hasta hemşire ilişkisinden çok kitle iletişim araçlarından ve medyanın çizdiği hemşire imajından almaktadır. Bu açıdan medyanın sunduğu imajı anlamak önemlidir. Halen medyada çizilen hemşire figürü “cinsel obje “ , “sert kadın” , “doktorun yardımcısı” gibi benzetmelerin ötesine profesyonel bir meslek olarak geçememiştir.
Kalish ve Arkadaşları’nın 1982’de filmlerden seçtikleri 191 hemşire fotoğrafına verilen tepkileri araştırdıklarında sonuçlar %73 oranında çağrışımların cinsel obje yönünde olduğunu ortaya koymuştur.
Toplumun gözündeki hemşirelik imajının iyileşebilmesi için hemşirelik eğitiminin ve uygulamalarının kaliteli düzeye gelmesi gerekmektedir.
2013 yılında yapılan “Hemşirelik Mesleğinin Toplumdaki İmajının Belirlenmesi” adlı yapılan çalışmaya göre hemşireliğin imajında, hemşirelerin genel olarak olumlu görünüş sergilemesi, toplumun çoğunluğu tarafından hemşirelik eğitiminin üniversite düzeyinde olması ve buna bağlı profesyonelleşme beklentisi imajı olumlu yönde etkileyen etmenler arasında olduğu belirlenmiştir. Ancak gerek medya gerekse mesleğinde profesyonelleşmemiş hemşireler ile meslek imajının olumsuz etkilediği görülmüştür. Ayrıca medyada hemşirelerin başarıları gösterilmeli, reklamı yapılmalı bunun sayesinde de halkın gözündeki hemşire imajı olumlu yönde arttırılmalıdır.
Hemşirelik imajlarına bakıldığında; beyaz melek, seksi kadın, doktor yardımcısı, doktorun sağ kolu ve yardımcısı olduğu görülmektedir. Bu algıların değiştirilmesi için başta eğitimde birliğin olması ve buna bağlı olarak profesyonelliğin artmasıyla hemşireliğin imajının olumlu yönde farklılaşacağı aşikardır. Bu yüzden hemşirelerin bu algıları değiştirerek profesyonel hemşirelik algısını geliştirmesi, reklamımızı profesyonelliğimizi yansıtacak şekilde yapılması ve hiçbir mesleği yardımcı olunmadığı kanıtlanmalıdır.
ANA (American Nurses Association, Nursing’s Social Policy Statement) (2003)
Birol L. (2005). Giriş. İçinde: Hemşirelik süreci. (7. Baskı, say. 1-3) Etki Yayıncılık, İzmir
Emiroğlu, O.N. (2000). Sağlık personelinin ve toplumun hemşirelik imajı. Hemşirelik Araştırma Dergisi, 2(1), 9-18.
Gültekin B. (2006). Halkla İlişkilerde Etkinlik Yoluyla İmaj Oluşturulması. Ankara: Nobel Yayın Dağıtım, 1-19.
Ünsal S., Bağçeci B., Çetin B. (2013). Öğretmenlerin Mesleki İmaj Ölçeği. Gaziantep University Journal of Social Sciences, 12(1); 34-48.
Jasovsky, D. A., (2001), “The Effect Of Occupational Image On The Relationship Between Organizational Citizenship Behavior, Job Satisfaction, And Organizational Commitment Among Hospital Staff Nurses”, Unpublished Doctoral Dissertation, Newark, New Jersey.
Velioğlu P., Pektekin Ç., Şanlı T. (1991). Hemşirelikte Kişilerarası İlişkiler. Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Yayınları, 3-41.
Sümbüloğlu, V., Özcanarslan, F., Gürhan, N. (1987). Ortaokul ve lise son sınıf kız öğrencilerine göre kadınlar için ideal meslek olarak hemşirelik. Türk Hemşireler Dergisi, 4(37): 36-41.
Gök A. (2008). Hemşirelerin Mesleklerini Bırakma Nedenlerinin İncelenmesi. Dokuz Eylül Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Hemşirelikte Yönetim Anabilim Dalı. Yayınlanmış Yüksek Lisans Tezi, İzmir
Kalisch, B.J., Kalisch, P.A. ve McHugh, M.A. (1982). The nurse as a sex object in motion pictures, 1930 to 1980. Research in nursing and health, 5: 147-154.
Sis Çelik A., Pasinlioğlu T.,Kocabeyoğlu T.,Çetin S.(2013) Hemşirelik Mesleğinin Toplumdaki İmajının Belirlenmesi. F.N. Hem. Dergisi, Cilt 21 – Sayı 3, Araştırma Yazısı