Koronavirüs Salgınında Çocuklarla Ve Ergenlerle İletişim Kurarken Dikkat Edilmesi Gerekenler

0 505

Doğrudan cihazınızda gerçek zamanlı güncellemeleri alın, şimdi abone olun.

Çocuklarla travmayı çalışmada yaygın olarak kullanılan ‘Psikolojik İlk Yardım’ programı (Psikolojik İlk Yardım: Saha Çalışma Rehberi, 2016) prensiplerine göre, çocuk ve ergenlerle iletişim kurarken aşağıdaki noktalara dikkat edilmesi önerilmektedir:

  • Çocuğun göz seviyesinde oturma,
  • Okul çocuklarında duyguların ifadesine yardımcı olma ve sık rastlanan duygusal tepkileri isimlendirme,
  • Çocukların stresini arttıracak “dehşete kapılma” gibi yüklü kelimeleri kullanmama,
  • Dikkatli şekilde dinleme ve onu anladığınızı fark etmesini sağlama,
  • Çocukların zorlandıklarında kendi yaşından daha küçük yaştaymış gibi davranışlar göstermesini ve o alışkanlıklarına dönebileceğini akılda tutma,
  • Dili çocuğun gelişimsel düzeyine göre ayarlama, “ölüm” gibi kavramları çocukların farklı şekillerde anladığını unutmama,
  • Ergenlerle “yetişkin gibi” iletişim kurma, onların düşünce ve duygularına saygı duyulduğu mesajını verme,
  • Çocuğa yeterli duygusal desteği verebilmeleri için anne baba ile bu teknikleri
    pekiştirme.

UNICEF, ailelerin geçici de olsa “yeni normale” göre kendilerini tekrar organize etmelerini tavsiye etmektedir. Bunun için ilk adım olarak sakin ve proaktif olmayı, ikinci adım olarak rutinleri oturtmayı önermektedir. Çocuklar her zaman için iyi ve tutarlı olarak yapılandırılmış ortamlarda daha az kaygılı olurlar ve daha iyi işlevsellik gösterirler. Bu nedenle, evde çocuklarla beraber vakit geçirmek zorunda olan anne babalar, günlerini çocukla oynanacak zamana, kendi sosyalleşmeleri için gerekli zamana, kendi iş ve uğraşlarını kapsayacak zaman ayıracak şekilde düzenlemelidirler.

Yaşa göre farklılıklar olacaktır. Okul çağı çocuklarında, önce çocuğun ders ve diğer sorumluluklarını yerine getirmesi, sonra diğer aktivitelere geçilmesi önerilmektedir. 10-11 yaş ve üzerindeki çocuk ve gençlerde, rutinlerin oluşturulmasına çocuklar da katılmalıdırlar.

Çocuğun duygularını tanımlamasına ve onlara sahip çıkmasına yardımcı olunmalıdır. Özellikle ergenlerde okul yaşamının kaybı çok önemlidir. Okul ortamının kaybolması ergenlerin sosyal hayatını çok olumsuz şekilde etkileyebilir. Genç kendisini mutsuz ve kaygılı hissedebilir. Bu hisleri ifade etmesi desteklenmeli ve bu duygular normalleştirilmelidir. Anne babalar kendi yorumlarını ve davranışlarını kontrol etmelidir; çocuk ve gençlere ulaştıkları gerçekçi olmayan bilgileri doğru yorumlamaları konusunda yardımcı olmaları gerekmektedir.

Doğrudan cihazınızda gerçek zamanlı güncellemeleri alın, şimdi abone olun.

Yorum Yapın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.