Karantina uygulamalarının arttığı bu günlerde pelvik taban sağlığımız nasıl etkilenmekte?
65 yaş üstü bireylerde azalan fiziksel aktiviteye bağlı olarak yaşanılan pelvik taban problemlerini sizler için derledim. Pelvik taban problemlerine odaklanmadan önce pelvisi ve pelvik tabanı anatomik olarak tanıyalım. Pelvis (leğen kemiği) içindeki mesane (idrar torbası), uterus (rahim) ve rektuma (bağırsaklar) ev sahipliği yapan bir yapıdır. Ürolojik, jinekolojik ve gastrointestinal sistemlerden kaynaklanan problemleri içeren bilim dalı Dünya’da Kadın ve Erkek Sağlığı ya da Pelvik Taban Sağlığı olarak isimlendirilmektedir. Mesane (idrar torbası), uterus (rahim) ve rektum (bağırsaklar) pelvis olarak adlandırılan bu kâse içinde birbirine komşu olarak yer almaktadır. Aşağıdan katman katman kas tabakaları ile bu organlar taşınmakta ve açılış kapanış zamanları bebeklikten sonra öğrenilen tuvalet eğitimi ile terbiye edilmektedir. Pelvis tabanını döşeyen ve terbiye edilen bu kasların tümü pelvik taban kasları olarak adlandırılmaktadır (Şekil-1).
Şekil.1. Erkek ve Kadınlarda Pelvik Taban ve Organların Yandan Görünüm
Özellikle yaşlanmayla birlikte azalan ve değişen hormonal yapı ve kas dokusu değişiklikleri pelvik taban bozukluklarını beraberinde getirmektedir. Kas dokusunun hacminin azalarak yerini yağ dokuya bırakması ve kadın ve erkeklik hormonu olarak adlandırılan östrojen/testosteron miktarındaki düşüş gibi faktörler idrar kaçırma, rahim/mesane/bağırsak sarkması, kabızlık ve cinsellikte problemlere neden olmaktadır.
Pelvik organların sarkması, işeme ve dışkılama problemlerini içeren pelvik taban problemlerine 60-79 yaş arası kadınlarda yaklaşık %37 oranında rastlanmaktadır. En sık karşımıza çıkan pelvik taban problemlerden biri idrar kaçırmadır. İşeme disfonksiyonlarının başında inkontinas (idrar/dışkı kaçırma) gelmektedir (Nygaard I, 2008). Uluslararası İnkontinans Derneği (ICS) istemsiz şekilde her çeşit idrar kaçışını üriner inkontinans (idrar kaçırma) olarak tanımlamaktadır (Abrams, 2002). Gülme, öksürme ve hapşırma gibi karın içi basınç artışı ile görülen inkontinans tipi stres, ani sıkışma hissi ile ortaya çıkan inkontinas tipi urge ve her ikisinin de görüldüğü inkontinas tipi mikst tip inkontinas olarak adlandırılır. Yaşla birlikte görülme sıklığı artan idrar kaçırma 65-74 yaş arası kadınlarda %26,6, 75 yaş ve üzerinde %41,8 oranında görülmektedir (Espunã-Pons M, 2009).
Pelvik taban problemlerinin bir diğeri de azalan bağırsak motilitesine bağlı olarak görülen kabızlıktır. Yaşla birlikte azalan fiziksel aktivite kişilerin sindirim sistemlerini negatif etkilemektedir, Ayrıca karantina döneminde azalan fiziksel aktivitenin yerini daha uzun oturma sürelerinin alması kabızlığın ana nedenini oluşturmaktadır. Yaşlılıkta artan hareketsiz yaşam ve az sıvı tüketimi bağırsak hareketlerinin yavaşlamasına neden olmaktadır. 65 yaş üstü bireylerde kabızlık görülme sıklığı kadınlarda erkeklerden daha fazla olduğu bildirilmiştir (Vazquez Roque and Bouras, 2015). Yaşlılarda yüksek kabızlık oranları hayat kalitesini olumsuz etkileyerek kronikleştiğinde taşma tip dışkı kaçırma gibi komplikasyonlara da neden olmaktadır ( De Giorgio, 2015). Bu sıkıntıların önlenmesi için evde yapılması gereken bazı egzersizler faydalı olacaktır.
65 yaş üstü bireylerde pelvik taban bozukluklarında cinsel sıkıntılar da sıklıkla karşılaşılan bir durumdur. Özellikle yaşla birlikte azalan hormonal denge kadınlarda ağrılı cinsel birliktelik, erkeklerde ise erektil(sertleşme) problemleri gibi pek çok sıkıntıya neden olmaktadır (Kelley, 2018). Pelvik taban kaslarının yaşla birlikte olumsuz etkilenimi, geçirilmiş depresyon, ilaç kullanımı, eşlik eden diğer hastalıklar gibi nedenler cinsel doyumu azaltmakta ve kişinin yaşam kalitesini olumsuz etkilemektedir. Bununla birlikte pelvik taban egzersizlerinin yapılması gerekliliği bilincinin olmamaması 65 yaş üstü bireylerde bu sıkıntıları yaşamasını artırmaktadır. Çünkü çalışmayan kas zayıflar ve görevini tam anlamıyla yapamaz.
Pelvik taban problemlerinde davranış eğitimi, egzersiz veya fiziksel aktivite önerileri gibi bazı yaklaşımların yaşla birlikte artan problemleri azalttığı bildirilmiştir (Espunã-Pons M, 2009). Fiziksel aktivitenin vücut ağırlığını azaltarak obeziteyi önlediği ve idrar tutma mekanizmasını pozitif yönde etkilediği gösterilmiştir (Townsend, 2008). Ayrıca pelvik taban kas kuvvetlendirme çalışmalarının pelvik taban kas hacmini artırarak karın içi basınç artışında kas kasılması zamanlamasını iyileştirdiği gözlemlenmiştir (Bø K, 2004). Bununla birlikte fiziksel aktivite düzeyi yüksek olan kadınlarla hareketsiz kadınların karşılaştırıldığı bir çalışmada pelvik taban kas kasılması ile fiziksel aktivite düzeyi arasında anlamlı bir ilişki gözlenmiş, fiziksel olarak aktif olan kadınların pelvik taban kas kontraksiyonlarının daha iyi olduğu belirtilmiştir (Stach-Lempinen B, 2004, Carvalhais A, 2018). Sonuç olarak yaşlanmayla birlikte artan idrar kaçırma, ağrı ve kabızlık gibi pelvik taban şikayetlerimize egzersizlerin ve aktif yaşamanın etkili olduğunun önemini belirtmek isterim.
***Kanıta dayalı bilimsel kaynaklardan referans gösterilerek ve araştırılarak yazılmıştır.