Bilindiği üzere Aralık 2019’da Çin’in Hubei eyaleti Wuhan kentinde ilk olarak nedeni bilinmeyen virüs, şiddetli akut solunum yolu belirtileriyle ortaya çıkmış olup virüs kaynaklı salgın halen devam etmektedir. Virüs, 2019 yılında ortaya çıktığı için ismine COVID-19 denilmiş. Virüs etkeni daha önce insanlarda tespit edilmemiş olduğu için yeni koronavirüsün adı 2019-nCoV veya SARS-CoV-2 olarak tanımlandı. Ancak yaygın adı COVID-19dur ve Dünya Sağlık Örgütü, birçok ülkeye yayılan COVID19’u pandemi olarak ilan etmiştir. Pandemi beraberinde sadece karantina süreçlerini, kontrollü sosyal hayatı ve en önemli üç kuralı yani maske, mesafe, hijyeni hayatımıza getirmemiş; aynı zamanda birçok toplumsal sorunları da gün yüzüne çıkarmış oldu. Bunlardan biri de dünya üzerindeki ırk ayrımı ve göçmen sorunudur. İnsan hakları cinsiyet, renk, din, dil, ırk ayrımı yapmadan her bireye eşit hakları olduğunu hatırlatsa da bu süreçte bu hakkı iyi koruyamadığımız görülmektedir. Bir vaka da önemli olan kronik hastalığın varlığı, yaş, cinsiyet (özellikle erkeklerde daha sık görülmekte) gibi özelliklerdir. Kişilerin test sonuçlarının pozitif çıkmasıyla beraber ya da pozitif vakayla teması sonucunda izolasyon ve karantina süreçleri başlatılıp bireyler sosyal hayatlarında bazı kısıtlamalara tabii tutulmuştur. Bunlar mutlaka yapılması ve toplum sağlığı açısından çiğnenmemesi gereken kurallardır.
Avrupa ve ABD’de de karantina ve izolasyona giren halkına maddi manevi destek sağlayan eyaletler siyahi ırka aynı özeni göstermediği ortaya çıkmıştır. Siyahi ırklara yeterli sağlık hizmeti, karantina ve izolasyonda temel gereksinimleri için mali destek, hastalık hakkında bilgilendirme gibi yardımlar yapılmamış ve toplumsal sorunlar meydana gelmiştir. Pandemi döneminde yeterli sağlık hizmeti alamayan siyahi ırk nüfusunun büyük oranda zarar görmesi verilerle kayıtlara geçmiştir.
ABD’de COVID Racial Data Tracker’dan alınan verilere göre, başlangıçtan 2021 Şubat ayına kadar en az 63.975 siyahi ırktan kişi hayatını kaybettiği ortaya çıkmıştır. Beyaz ırk 100.000 kişide %105’i COVID-19’dan vefat etmişken aynı tabloda 1.5 kat daha fazla oranla yani %155’i ile siyahi ırkın ölümü dikkat çekiyor. Bu veriler yaşa göre oranlanmamış.
Sizce de burada bir gariplik yok mu?
Sonuç olarak virüs, insanlar arasında sosyal sınıf, ırk, din, dil ayrımcılığı yapmaz. VOA (Amerika’nın Sesi) haber sitesine göre azınlık gruplarındaki bireylerin genelinin evden çalışmanın mümkün olmadığı sektörlerde çalışması ve sağlık hizmetine erişimde de çoğunlukla kısıtlı imkânlara sahip olmaları nedeniyle COVİD-19 salgını karşısında, çoğunluktaki beyaz ırka göre daha fazla risk altında olduğuna dikkat çektiği ifade edilmiş. Amerika’nın özellikle bazı eyaletlerindeki siyahi ırkın ölüm oranları, eyaletlerin öncelikle beyaz ırka maddi, manevi destek ve sağlık hizmeti desteği uygulaması ırk eşitsizliğinin bir göstergesi. Verilere tekrar göz attığımızda ölümlerin yukarıda bahsettiğim etnik köken ayrımcılığı, yoksulluk ve eşitsizlik nedenlerinden kaynaklandığı ortaya çıkıyor. Büyük ihtimalle daha kayıtlara geçirilmemiş birçok vaka da bulunmakta. Bize bu süreç COVID-19’un insanlar arasında ayrımcılık yapmadığını, aksine bu kadar insanın ölümünden yine insanların yaptığı ayrımcılıkların sebep olduğunu gözler önüne seriyor.
COVID Irksal Veri Takibi https://covidtracking.com/race Erişim Tarihi: 24.02.2021
VOA (Amerika’nın Sesi) https://www.amerikaninsesi.com/a/abdde-corona-kaynakli-olum-oranlari-azinliklarda-daha-yuksek/5431874.html Erişim Tarihi: 24.02.2021
https://tr.euronews.com/2020/05/14/covid-19-sozlugu-yeni-tip-koronavirus-icin-kullanilan-terimler-pandemi-endemik-epidemi Erişim Tarihi: 24.02.2021
https://www.chicagotribune.com/coronavirus/ct-life-coronavirus-stigma-20200423-20200427-wp5apdyzqzalvefpociofur4da-story.html Erişim Tarihi: 24.02.2021