Hipotiroidi; tiroit hormonunun yetersiz salınımı sonucu ortaya çıkan sıklıkla karşılaştığımız endokrin hastalıklardan biridir.
Tiroit hormonun pek çok sistem üzerine etki ettiği için çeşitli sıkıntılar ortaya çıkarır.
Genel olarak tiroit hormonunun azalması unutkanlık, depresyon, halsizlik, vücut ısısında artış, kabızlık gibi problemlere yol açar. Genellikle hastalar çok halsizim, çok üşüyorum, şişkinliğim var vs. gibi şikâyetlerle sağlık kuruluşlarına başvurmaktadır.
Tiroit hormonunun önemli fonksiyonlarından biri de vücut ağırlığını denetlemesidir.
Bu yüzden hipotiroidi hastalarının en önemli şikâyetlerinden biri de fazla kilolarıdır. Kilo kontrolünü sağlamak birçok yönden hastalığın gidişatına etki eder. Kilo kontrolünü etkili sağlamak için beden kütle indeksini bilmek, bel çevresi ölçümü yapmak önemlidir.
Kilo kontrolünü sağlamak için temel olarak beslenme planı yapmak önemlidir. Fakat hastalığı kontrol edebilmek için belirli yemek listesi yoktur. Bir yiyeceği tüketmek, ek besin almak vs. hastalığı iyileştirmez. Ancak beslenme düzeni kişiyi iyi hissettirir, stresi azaltır ve böylece hastalığı kontrol altında tutmaya fayda sağlar.
Buna ek olarak beslenme düzeniyle fazla yağ dokusunun yaratabileceği sorunlara karşı önlem almış oluruz.
Beslenme planı tüm besinleri yeterli ve dengeli düzeyde almamız ve bunları takip edebilmemiz için önemlidir. Bir besin öğesini fazla almak ya da az almak hastalığın ilerleyişini bozabilir. Bu yüzden çeşitli besinler tüketerek beslenme planı yapmak önemlidir.
Hipotiroidi hastalığında ortaya çıkan sorunlara yönelik bireysel olarak izleyebileceğimiz yollar hastalığın gidişatına etki etmektedir. Bunun için dikkat edilecek bazı noktalar vardır.
- Hipotiroidi de beslenme ve su tüketimi çok önemlidir. Tiroit hastalarında ödem olduğu için su tüketimi önemlidir. Günde 2-2,5 litre su tüketimi önemlidir.
- Bunun yanında kafeinli içecek tüketimi ve fazla tuz kullanımı da ödem oluşumuna sebep olmaktadır. Bu yüzden kafein kullanımı sınırlandırılmalı ve tuz tüketimi belirli dengede tutulmalıdır.
- Tuz kullanımında dikkat etmemiz gereken tuzun iyotlu olmasıdır. Ancak yüksek derece de iyotlu tuz kullanımı tiroit seviyesini normalden fazla yükselterek farklı sorunlara sebep olmaktadır.
Hipotiroidi hastalarında genellikle kansızlık olduğu için demir içeren besinler tüketmeye özen gösterilmelidir. Tavuk, hindi, yağsız kırmızı et tüketimi protein ve demir yönünden önemli besinlerdir.
Yumurta, yeşil yapraklı sebzeler, kuru baklagiller günlük beslenme de önemlidir ve günlük beslenme düzeninde mutlaka yer almalıdır.
Kabızlık problemi olan hastalar için posalı beslenme ve su tüketimi önemlidir. Ancak fazla posalı beslenmek ilaç kullanımını olumsuz etkileyebilir ve bu yüzden posalı besin tüketiminin miktarı önemlidir.
Beslenmenin bir diğer önemli yanı bağışıklık sistemi üzerine etkisidir. Bağışıklık sistemini güçlendiren ve antioksidan etki yaratan besinlerin tüketimi önemlidir. Greyfurt, domates, portakal, biber vs. antioksidan etki yaratır.
Mineral ve vitamin düzeyi de son derece önemlidir.
E vitamini, çinko ve selenyum son derece önemlidir. Doktor kontrolünde selenyum minerali kullanmak hastalığın şiddetini azaltmakta fayda sağlar. Selenyum seviyesinin düşmemesi için balık, mercimek, mantar, kırmızı ve beyaz et, ceviz gibi besinler selenyum seviyesini dengede tutmaktadır.
Selenyum seviyesinin düşmemesi için dikkat edilmesi gereken bir diğer faktör de çikolata tüketimidir. Çikolata tüketiminin belli seviyede tüketilmesi önemlidir. Çünkü fazla tüketimi selenyum mineralini vücuttan atmaktadır. Selenyum minerali gibi önemli olan bir diğer mineral de çinkodur.
Çinko tiroit metabolizmasında etkin rol oynamaktadır. Çinkodan zengin deniz ürünleri, badem, fındık, ay çekirdeği, et, yumurta günlük beslenme planına dâhil edilmelidir.
Bu minerallerin yanı sıra E vitamini de önemlidir. E vitamini iyodun etkisini arttırmaktadır. Hipotiroidi hastaları E vitamini ihtiyacını mantar, kuruyemiş, balık, yumurta gibi besinlerden karşılayabilirler.
Sonuç olarak beslenmeye dikkat edilmeli ve beslenmeye ek olarak egzersiz yapılarak kilo kontrolü sağlayarak hipotiroidi hastalığınızı kontrol altına alabilirsiniz.
Bakır, B. Şahin, H.(2019). Hipotiroidi ve Beslenme. Erciyes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi, 6,1
Topaloğlu, O. Çakır, B.(2018). Tedaviye Dirençli Hipotiroidi. Ankara Med J, (2018); (2):235-41
Cok faydali ve guzel bir icerik olmus. Devamini bekliyoruz
Konu açısından bilgilendirici zengin bir içerik olmuş 🙂