Gelecekte Z Kuşağında Görülmesi Beklenen 5 Hastalık

1990 yılları sonu 2000’li yılların başında doğanlar olarak ele aldığımız bu kuşak teknolojiye doğdu. İnternet ve cep telefonu Z kuşağı için oldukça sıradan iletişim araçlarıdır. Teknolojinin sunduğu imkânlar aracılığıyla bilgiye ulaşma kapasiteleri eski kuşaklara göre çok daha yüksektir. Dijital araçların oldukça yaygın şekilde kullanıldığı bir dünyaya doğmuş olmaları Z kuşağının sanal dünya ile gerçek dünyanın kendi yaşantıları ile özleştirmektedirler.

Bağımsız araştırma şirketi ‘Global Web Index’ ile Z kuşağını anlamak için yürüttüğü araştırmanın sonuçlarını yayınladı. 

Araştırma verileri; Z kuşağı üyelerinin yüzde 54’ünün, kendini mobil oyuncu olarak tanımladığına işaret etti. Y kuşağında ise bu oranın, yüzde 45 seviyesinde olduğu belirtildi. 

Teknolojinin sunduğu imkânlar doğrultusunda bilgiye kolay ve hızlı ulaşma, müzik, video, film ve oyunlar sayesinde eğlenceli vakit geçirme gibi avantajları sağlamaktadır.

Ancak Z kuşağının dijital dünyanın içinde doğup, dijital teknolojileri yoğun bir şekilde kullanmaları bazı sağlık problemlerini beraberinde getirmektedir.

Teknolojik araçlara bağımlılık fıtık, boyun düzleşmesi, postür bozukluğu, obezite, elde his kaybı gibi sağlık sorunlarının Z kuşağı bireyleri arasında artış gösterdiği gözlemlenmektedir.

Teknolojinin bağımlılık yapıcı oyunların ve Facebook, Instagram Youtube gibi uygulamaların beraberinde getirdiği sorunların yanında e-hastalık olarak adlandırılan,

• Photolurking,
• Ego sörfü,
• Facebook depresyonu,
• Youtube Narsizmi,
• Borderline selfitis gibi kavramlar da ortaya çıkmıştır.

Teknolojik cihazların bilinçsiz kullanımı her geçen gün farklı bir psikolojik bozukluğu beraberinde getirebilmektedir.

Önce sorumuzu yanıtlamanızı istiyorum. Bu konudaki düşüncelerinizi aşağıdaki hastalıkları öğrenmeden belirtmek iyi olabilir.

Z Kuşağını Gelecekte Bekleyen Hangi Hastalıklar

Photolurking

Sosyal medya araçları üzerinden başka kişilerin fotoğraflarına uzun süreler boyunca bakmak ve bu davranışı sıklıkla tekrarlamak anlamında kullanılan bir kavramdır. Bu hastalığın görülmesi görmesi kişide özgüven eksikliği, benlik saygısında düşüş, kendini yalnız hissetme gibi durumlarla sonuçlanabilir.

Facebook Depresyonu

Kişilerin olumsuz duygularını bir başka kişi ile konuşarak daha da pekiştirmeleri, dolayısıyla da kendilerini daha mutsuz hissetmelerine neden olmasına dayandırılarak yapılmıştır. Kişiler sadece kendi olumsuz duygularını bir başkasına aktarırken değil, facebook üzerinden veya başka bir sosyal medya aracılığı ile kendi hayatlarını başka kişilerin hayatları ile kıyasladıkları zaman da kendilerini mutsuz hissederek depresyona kadar sürükleyebilmektedirler.

YouTube Narsizmi

Kişilerin kendilerini tanıtmak ve sanal dünyada bir yer edinmek amacıyla, YouTube platformunu kullanmalarına dayalı bir hastalık türü olarak tanımlanmaktadır. Kişiler için önemli olan kendilerini göstermek, takdir toplamaktır.

Ego Sörfü

Kişilerin kendileri hakkında yapılan paylaşımlar, beğeniler ve yorumları sürekli olarak takip etme ihtiyacı duymaları ve kendi isimlerini sürekli olarak internette aratmaları durumuna verilen isimdir.

Borderline Selfitis

Kişilerin kendi resimlerini günde en az üç kez çekmesi fakat bu fotoğrafları sosyal medya platformlarında paylaşmaması durumu olarak adlandırılmıştır. Kişiler kimi zaman bazı sıkıntılı ruh hallerinden sıyrılmak, kimi zaman da kendilerine olan güvenlerini artırmak adına sıklıkla kendi fotoğraflarını çekip, bu fotoğrafları devamlı olarak inceleme eğilimi gösterebilmektedirler.

Dinlenme saatleri esnasında bile akıllı telefonuyla, tabletiyle, bilgisayarıyla uğraşan kullanıcılar bu hastalığa yakalanmış demektir.

Peki bu hastalıklardan bir ya da birkaçına sahip olduğumuzu düşünüyorsak ne yapmalıyız?

SOSYAL MEDYA DETOKSU Yapabilmeniz İçin Öneriler

• Sosyal medya hesaplarının bir süreliğine dondurulması,
• Cihazlardan sürekli olarak kullanılan uygulamaların bir süreliğine silinmesi,
• Ya da kullanıma ‘akşamları yalnızca yarım saatliğine gireceğim’ gibi bir kural getirilmesi, bildirimlerin kapatılması
• Sosyal medyada harcanan zamanı, yazmak, okumak, spor yapmak, yürümek, koşmak, arkadaşlarla zaman geçirmek, telefon etmek, ertelenen bir işi yapmak hatta camdan dışarı bakıp hayal kurmak gibi etkinliklerle değerlendirmek.
• Son adım olarak; sosyal medyayı hangi zaman aralığında ve ne şekilde kullanacağınıza karar vermek

E-hastalık özgüven ve dikkat eksikliği oluşturur, özellikle Z kuşağının bireysel gelişimini olumsuz yönde etkiler. Bu tür hastalıklara yakalanan bireyler mutlaka tedavi sürecine başlamalı, bilinçli sağlıklı ve doğru kullanım yöntemlerini öğrenmesi gerekmektedir.