Günümüz yaşamında çevresel etkilerle çok fazla değişim meydana gelmiştir. Bu değişimler yaşam stilimizi ve kalitemizi etkilemektedir.
Çağımızda zaman zaman herkesin aklına ‘Acaba kilo mu alıyorum?’ sorusu gelmektedir.
Bu soru çerçevesinde aklımıza çocukluğumuz ve çocuklarımız geliyor. Çocukluk çağı obezitesi günümüzde bir halk sağlığı sorunudur.
Peki, hep ifade ettiğimiz obezite nedir ne anlama gelmektedir?
Obezite Nedir?
Dünya Sağlık Örgütünün tanımını baz aldığımızda obezite; vücuttaki yağ miktarının sağlığı bozacak şekilde artmasıdır. Çocuklarda obezitenin değerlendirilmesinde; yaş ve cinsiyete göre hazırlanan persentil eğrileri kullanılmakta ve >85 persentil olan çocuklar aşırı kilolu, >90 persentil olanlar ise obez olarak sınıflandırılmaktadır.
Obezitenin değerlendirilmesinde kullandığımız diğer bir yöntem ise beden kitle indeksidir. Yani kilogramın boyun karesine bölünmesi ile hesaplanır.
18.5’in altında ise “zayıf”
18.5-24,9 arasında ise “normal kilolu”
25-29,9 arasında ise “ fazla kilolu “
30.0 ve üzeri obezdir.
Buradan ideal kilonuzu ve beden kitle indeksinizi hesaplayabilirsiniz.
Vücut yağ oranı ölçümü de bir diğer ölçüm yoludur.
Obezitenin veya aşırı kilolu olmanın birincil nedenlerinde çevre ve davranışlar bulunur.
Bu nedenler doğrultusunda bilim insanları obejezenik çevre tanımını geliştirmişlerdir. Artan çocukluk çağı obezitesiyle ilgili yapılan obezite çalışmaları obezojenik çevre ve obezojenik davranışların obezite için önemli bir öncül olduğunu göstermektedir.
Obezenik çevre; fazla kilo alımını kolaylaştıran çevredir.
Bu çevre, karmaşık ve çok boyutlu bir yapıdır. Bu çevreyi kontrol altına almakta multidisipliner bir şekilde çalışılmalıdır.
Öğretmenler, hemşireler, diyetisyeneler ve hekimlerin takım halinde çalışmasıyla kontrol altina alınabilir. Televizyonlarda bulunan reklamlar bile obezojenik çevreye etkidir. Farkında olmadan çocuklarımızın yemek yemeye meşgul ediyor. Bu reklamlar savunmasız çocuklarımızı aslında birebir hedef haline getiriyor. Saatlerce tablet, bilgisayar başında kalan çocuklar hareket etmeyi unutuyorlar.
Ebeveynlerinde çocukların kilo almasına etkileri araştırılmıştır. Ebeveyn tutumları 4 kategoride ele alınmaktadır. Bunlar;
- Demokratik boyut,
- Otoriter boyut,
- İzin verici boyut,
- Aşırı koruyucu boyut
Farkında olmadan beklide çocuklarımızı korumak isterken onların yeme davranışlarını tetikliyoruz.
Daha sonraki yaşamları daha riskli hale geliyor. İstemeden yaptığımız her şey onların küçük dünyalarında aslında çok önemli.
Bir diğer önemli nokta ise okullarımız. Sağlıklı beslenmek ders başarılarını etkilediği ortaya konmuştur. Okullar çocuklarımızın en çok vakit geçirdiği ortamlardır. Bu konu hakkında okullar sağlıklı beslenme ortamları sunmalılar. Sağlıklı beslenme dersleri entegre edilerek bu alışkanlığı kazandırabiliriz. Beden eğitimi dersleri ile hareketlerini kontrol altına alabilirler.
Sporu sevmelerini sağlamak aslında yaşam boyu sağlıklarını korumaları için etkili bir yoldur.
Çocukluk dönemindeki kilo problemi ileriki yaşamda dislipidemi, hipertansiyon, obstrüktif uyku apnesi, astım, özgüven eksikliğine neden olabilir.
Peki obezitenin önlenmesinde tedavisinde kullanılan yöntemler şu sekildedir;
Obezitenin Önlenmesi Ve Tedavisi
- Diyet
- Egzersiz
- Obezitenin davranışsal tedavisi
- Farmakolojik tedavi: Çocuklarda önerilmemektedir.
- Cerrahi tedavi: Gastroplasti, intestinal By-Pass vb. çocuklarda önerilmemektedir.
Çocuklarımız geleceğimizdir ve geleceğimize sağlıklı nesiller bırakmalıyız. Obezite kronik hastalıkların çoğuna zemin hazırlamaktadır.
Obez veya şişman olmayan nesiller, sağlıklı bireyler.
Yayan, E. H., & Çelebioğlu, A. (2018). Obezojenik Çevre ve Çocukluk Çağı Obezitesine Etkileri. ACU Sağlık Bil Derg 2018; 9(2):90-96
https://doi.org/10.31067/0.2018.12
Akalın S. ,İrkin R., Ebeveynlerin Tutum Ve Davranışlarının Çocukluk Çağı
Obezitesi İle İlişkisi, İzmir Democracy Unıversıty Health Scıences Journal IDUHESe-ISNN:2651-4575
Yabancı N., (2011)- Okul Sağlığı ve Beslenme Programları , TAF Prev Med Bull 2011; 10(3): 361-368
Babaoğlu K., Hatun Ş, Çocukluk Çağında , Obezite, sted 2002 • cilt 11 • sayý 1 • 8