Cinsellik ve Seks İle İlgili Doğru Bildiğimiz Yanlışlar Nelerdir?

Toplumumuzda cinsellik ve seks arka plana atılıp, daha çok ergenlik dönemiyle ilişkilendirilmiştir.

Bu dönemlerde verilen cinsellik eğitimi ise daha çok üreme ile ilgili olmaktadır ve bu şekilde sınırlandırılmaktadır.

Cinsellik insan yaşamındaki önemli ihtiyaçlardan biridir ve diğer temel yaşam ihtiyaçlarından ayrı olarak düşünülemez.

Cinsel mitler ise, kişilerin cinsel konularda doğru olduklarını düşündükleri, çoğu zaman abartılı, yanlış, bilimsel değeri bulunmayan inanışlardır.

Cinsel mitler, toplumun oluşturduğu değer yargılarındandır ve kültürden kültüre değişmektedir.

Cinsellikle ilgili bu bilgilerin doğrudan gerçeklikle bir ilgisi yoktur. Bir çok konunun konuşulmaması, tartışılmaması ve araştırılmamasından kaynaklı olarak ortaya çıkar. Çoğu söylentilerden oluşur ve bu inanışlar karşımıza en çok fıkralarda, esprilerde kendini gösterir.

Bu abartılı inanışlar çoğu kişilerde yetersizlik duygusunu barındırır ve bunun sonucu da ileri ki zamanlarda cinsel işlev bozuklukları yaşama olasılığını artırır.

Cinsel sağlık bilgileri her yaşta gereklidir. Özellikle yetişkinliğe hazırlanırken her iki cinsiyet tarafından önem taşır.

Bu yazımızda en çok karşımıza çıkan cinsel mitlerden yani doğru bilinen yanlışlardan bazılarına değineceğiz.

1. Cinsellikte erkek yöneticidir, her şeyi bilir. Cinsel eylemi erkek başlatmalıdır.

Bu mitin oluşmasının temel sebebi, cinsellik kadın tarafından istenirse toplum bunu ahlaksızlık olarak kabul etmektedir.

Cinsel aktiviteyi başlatma ve yönlendirme bir cinsiyete yüklenmemelidir.

2. Mastürbasyon kirli ve zararlıdır.

Mastürbasyon toplumumuzda hep utanç verici bir eylem olarak görülür fakat kişinin vücudunu tanımasında önemli bir etkendir.

Bir çok yararı vardır ve cinsel terapilerde kullanılır. Bu yararlarından bazıları şunlardır :

• Uykusuzluğa iyi gelir.
• Cinsel haz verir.
• Cinsel hayatta güvence ve özsaygıyı arttırır.
• Kasıklarda olan ağrıyı hafifletir.
• Erken boşalma tedavisinde kullanılabilir.

3. İlk cinsel ilişkide kanama olmazsa kadın bakire değildir.

Kızlık zarı ince ve esnek bir yapıdadır.

Kadının kendini tümüyle hazır hissettiği durumlarda, “ön sevişmeyle” bölgede yeterli kayganlık sağlandığında, erkeğin de yumuşak davranması ve zorlayıcı hareketlerden kaçınması durumunda, kadın kızlık zarının yırtılması esnasında ağrı hissetmez.

Kadının kendini rahat bırakmasıyla çok fazla kanama da oluşmaz, bazı durumlarda hiç olmayabilir.

4. Hamileyken kurulan cinsel ilişki bebeğe zarar verir.

Bu durum eşlerin cinsel yaşamdan uzaklaşmalarına neden olmaktadır.

Kadınların gebeyken orgazm olması endorfin hormonunun yükselmesine yol açar. Bu da bebeğe giden kan akımını iyileştirerek bebek beslenmesini olumlu etkilemektedir.

İlişki sonucu enfeksiyon veya bebeğe baskı da oluşmaz. Hekim tarafından aksi söylenmedikçe bebeğe bir zararı söz konusu değildir.

5. Öpüşme veya dokunma gibi yakınlaşmalarla hamile kalınabilir.

Hamile kalmak için kadın ve erkek cinsel organlarının bir araya gelmesi gerekir. Bu birliktelik olmadan, hamilelik de olmaz. Bu birleşimde de hamilelik olması için kadın yumurtasının uygun ortam ve şartlarda hazır olması ve meni içindeki erkek spermi ile döllenme kabiliyetine sahip olması gerekir.

Aynı şekilde erkek sperminin de kadın yumurtasını dölleyebilecek kadar sağlıklı olması şarttır. Bu haller dışındaki hiçbir temas ile gebelik olamaz.