Yüzyıllardır süregelen kadın erkek ilişkilerinin kanayan yarası aldatmak.
İnsanlar için bir gün içinde okudukları alelade bir kelime olsa da anlamı çok büyük. Kimi insana göre normal karşılanacak bir süreç, kimi insana göre dünyanın en kötü olgusu.
Yapılan araştırmaların çoğunda;
- Aldatan kişinin düşük benlik saygısı,
- Aşağılık kompleksi,
- Kendine yetememe gibi nedenlerle partnerlerini aldattıkları ortaya çıkıyor.
Konuyu daha derinlemesine ele alırsak, aldatan kişi önce kendisine yalan söyleyerek kendine olan saygısını en alt düzeye çekiyor.
Bu durumu şöyle açıklayabiliriz.
Aldattım. Çünkü onun da beni aldattığını düşünüyordum.
Aldattım. Çünkü benimle ilgilenmiyordu.
Aldattım. Çünkü beni sevmediğini düşünüyordum…
Bunlar gibi mazeretler uydurarak konunun temeline inmek, kendi kişisel özelliklerini yargılamak yerine bu cümleler ile kendilerine yalan söylüyorlar.
Aslında özgüveni yüksek olan bireyler, yetişkinler örnek verdikleri durumları yaşadıklarında ilişkilerini bitirirler. Bunu yapmayarak kendi mental boyutlarını da gözler önüne seriyorlar. Aldatan kişilerin çoğunluğunun ailesinde de aldatma olayını yaşadığını birçok araştırma destekliyor. Yani aldatmanın hem genetik temeli mevcut hem de öğrenilmiş davranış olma boyutu mevcut.
Çift terapilerinin çoğu aldatma konusu üzerine kurulu oluyor ve bu terapilerde çiftlerin birbirlerini daha iyi anlamaları sağlanıp, sağlıklı davranış geliştirme, sağlıklı davranışı öğrenme fırsatları oluyor. Aldatılan kişi kendinde suç ararken, aldatan kişi suçluk psikolojisiyle partnerine daha da çok yüklenip kendine aklama çabasına giriyor. Bu da partnerin psikolojisinin daha çok bozulmasına sebep olup konu odağını partnere çekiyor.
Konuyu özetleyecek olursak aldatmanın aslında bir hastalık olduğu ve temelinde kişinin kendi yetersizliğinin, başka hayatı yaşama çabasının ve aynı zamanda kendi düzeninin bozulmasını riskini göze alamaması, bu sorumluluk üstlenecek, karar verecek bilişsel yetiden mahrum olması yatıyor.
Aldatıldığınız zaman kendinizi suçlamak yerine durumun eksi ve artı yönlerini hesaplarsanız ve temeline inerseniz psikolojik olarak yıpranma eşiğinizi yükseltir ve travmanızı çok daha rahat atlatırsınız.
Her hastalığın tedavisi var, yeter ki isteyin…